Gereksiz Harcamalar Nasıl da Maaşımızı Hızla Eritiyor?

Sık sık “Maaşım yetmiyor, ayın ortası ama param kalmadı” diyorsanız gereksiz harcamalar ve görünmez maliyetler konusunda bir incelemenin zamanı gelmiş olabilir. Biz de oturduk kalem kalem gereksiz harcamaları azaltıp para artırmak için neler yapabiliriz diye düşündük. Önümüze bir harcama tablosu çıktı. Biz kendi küçük masraflarımızdan yola çıkarak bu yazıyı hazırladık.

Bahsettiğimiz gereksiz harcama savurganlık gibi görülse de, aslında savurganlıkla arasında ufak farklar var.

Savurganlık ne demek?

Oxford sözlüğü savurgan ne demek sorusuna “her şeyi çok ve boşa harcayan tutumsuz kişi” tanımını yapıyor. Oysa biz tutumlu davrandığımızı düşünsek de “param nasıl bitiyor” diyor olabiliriz. İşte tam da burada gözümüzden kaçan gereksiz harcamalar ya da bizim deyimimizle “görünmez maliyetler” üzerine düşünmeliyiz.

“Görünmez Maliyetler (ya da gereksiz harcamalar)” tanımını biz gözümüze ufak görünen, ama toplamda değerlendirildiğinde oldukça büyük sayılara ulaşan harcamalarımızı özetlemek için kullanıyoruz. Her gün kahve içme alışkanlığı, dışarda yemek, kısa mesafe diye taksi kullanmak, abur cubur, gereksiz üyelikler vb.

Küçük Harcamalar, Büyük Maliyetlere Dönüşüyor

“Bunlardan ne çıkar” demeyin. Sadece 10 TL diyerek her gün aldığınız kahve haftada 70, ayda 210 yılda 3650 TL’nize maloluyor. O zaman gelin görünmez maliyetleri nasıl idare edeceğimizi düşünelim.

Gereksiz harcamalar listemizin başında içecekler var

Madem kahve örneğiyle başladık, onunla devam edelim.
Çalışanlar olarak öğle tatilinde yemekten sonra mutlaka bir kahve ya da çay molasına bayılıyoruz. 5 lira 10 lira deyip her gün bu alışkanlığı sürdürüyorduk. Ama oturup hesaplayınca yukarda gördümüz tabloyla karşılaştık. Gereksiz harcamalarımızın başına da bunu koyduk.

Peki bu keyfi nasıl bütçe dostu hale getirebiliriz? Artık birçok insan kahvesini evinde hazırlıyor, kapaklı kahve muglarıyla keyfine devam ediyor. Hatta kahvem termosta hareketini duymadıysanız bir göz atmanızda fayda var. Türk İşi Minimalizm bu yazısında çok güzel açıklamış bu hareketin faydaları. Evde kahve hazırlamakla uğraşamam diyorsanız yine de bir termos edinin. Çünkü bazı kahveciler termosuyla gelenlere indirimli kahve satıyor. Kapısında “kahvem termosta” etiketi gördüğünüz kahvecilere danışabilirsiniz.

Ulaşım nasıl bir masraf kapısına dönüşüyor?

“Ulaşım da gereksiz harcama olur mu canım?” diyorsunuz değil mi? Biz de öyle diyorduk. Sonuçta bir yerden bir yere gitmemiz gerekiyorsa gideceğiz. Ama biraz düşününce şunu fark ettik: Çalışanlar için ulaşım en büyük harcamalardan biri. Kendi aracımız ya da toplu taşıma fark etmez.

Kendi aracını kullananlar için yakıt zaten en büyük harcamalardan biri. Ayrıca otopark ücretleri, trafik cezaları, araç masrafları vb… Liste uzuyor da uzuyor. Mesela her yere aracınızla gitmeniz gerekiyor mu? Otopark ücretlerini düşündünüz mü?

ya da taksi kullanmak gerçekten gerekli mi? Bazen kısa mesafe diye biniyoruz ama o 10 liralar birikiyor da birikiyor.

Toplu taşıma için de aylık kartları tercih ediyoruz. Sık toplu taşıma kullandığımız dönemlerde daha uygun geliyor bize. Ama tabii ki kullanım sıklığı önemli. Haftada 1-2 kez toplu taşıma kullandığımız dönemde de aylık kart daha maliyetli oluyor.

Abonelikler: Gerçekten ihtiyacımız var mı?

Özellikle akıllı cihazların hayatımıza dahil olmasıyla birçok servis de ortaya çıktı. Müzik uygulamaları, dergiler, oyunlar, film&dizi uygulamaları… Ya da hiç kullanmadığınız SMS & Data planları.

“9.99’dan başlayan fiyatlarla” derken belki de kullanmadığımız ya da ücretsiz sürümüyle de idare edebileceğimiz uygulamalara oldukça fazla para harcıyoruz. Belki de telefonumuzun “üyelikler” kısmını gözden geçirmenin zamanıdır.

Yeni dizi başladı diye film platformuna üye olmuşum, bir deneyeyim diye spor uygulamasına üye olmuşum vs… Hangisini ne sıklıkta kullandığıma bakıp bazılarını eledim.

Spor Üyelikleri

Yanlış anlaşılmasın, sporu destekliyoruz. Ama şişirilmiş spor salonu üyeliklerini değil:) Belki de “full paket” olarak aldığınız spor üyeliğiniz o kadar da uygun değildir. Ben sadece spor salonumu değiştirerek yıllık ciddi bir meblağ tasarruf sağladım kendi adıma.

Siz de ihtiyaçlarınızı düşünün. Ya da aynı spor salonunda alternatif programları sorun. Mesela sadece haftaiçi sabahları kullandığınız spor salonuna, full paket üye olmanıza gerek olmayabilir. Eski salonumda ayda yılda bir kullandığım havuz üyeliği vardı mesela. Aslında gitmeyi değil gidebilme ihtimalini satın almışım haberim yokmuş:)

Gereksiz para harcamaya doyamıyoruz.

Dışarıda yemek keyifli tamam. Ama bu bir alışkanlığa dönüşünce ve 3 öğün eve/ofise paket servis uğradığında alışkanlıkları gözden geçirme zamanı gelmiştir. Annelerimiz hep derdi “gereksiz para harcama şimdi aynısını ben evde yaparım” diye… Yemek söylerken bunu hatırlamakta fayda var.

Alışveriş fişine bakınca “ne kadar gereksiz harcama yapmışız” dedik.

ilginizi çekebilir: daha ucuz alışveriş yapmak mümkün mü?

Markette ya da mağazada çıkışta faturanıza hiç detaylı baktınız mı? O 0.99 kuruşlar, o 5 liralar, o 10 liralar nasıl toplanmış da 500-600 lira olmuş öyle. İşte matematiğin sırrı diye uzaklara daldınız mı:) Gereksiz harcamalar marketlerde fark etmeden sepete doluyor.

İyi bakın, düşünmeden sepete attığımız her ürün bize gereksiz masraf olarak geri dönüyor. İhtiyaç ve istek farklı şeyler. Bazen karıştırıyoruz farkında olmadan.

Gereksiz harcamalar ve görünmez maliyetler üzerine yazımızı beğendiyseniz aşağıdaki linklere basarak paylaşayı unutmayın. Bizi Instagram ve Facebook’ta takip edin!